The Purest Solutions Markası İle İlgili Şikayet, Öneri ve Yorumlarınızı Aşağıda Bizlerle Paylaşın.
Bobbi Brown markası, taze, canlı ve modern güzelliği temsil eden bir simge haline gelmeden önce, New York’ta makyaj dünyasına doğal güzellik anlayışını getiren öncü bir rol oynadı. Bruce Weber, Bridgette Lacombe ve Patrick Demarchelier gibi ünlü fotoğraf sanatçılarıyla işbirliği yaparken, ciltlerin adeta tablo gibi, dudakların ise doğallığını koruyarak görünmesi gerektiğine inandı. Bobbi Brown, makyajın maskeli bir katman olmaktan öte, var olan güzellikleri ortaya çıkaran bir sanat olduğuna inanıyordu.
Bobbi’nin güzellik anlayışı, kişinin kendi cildinde rahat hissetme arzusundan doğdu. Gençliğinde, o dönemin popüler modelleri gibi uzun, ince ve sarışın olma isteği yerine, ‘Love Story’ filminin oyuncularından Ali McGraw’ın siyah saçları ve neredeyse fark edilmeyen makyajıyla etkilenerek farklı bir güzellik standardı benimsedi. Bobbi, “Makyajım, McGraw gibi doğal ve sade bir güzellik anlayışından ilham aldı” diyor. Makyaj sanatını Boston’daki Emerson College’da geliştirdikten sonra, Bobbi Brown profesyonel bir makyaj sanatçısı olarak kariyerine başlamak için New York’a gitti.
Bobbi Brown markası, doğallığın ve güzelliğin kişinin içinden gelerek ortaya çıktığına inanan bir anlayışı benimseyerek, makyaj dünyasında benzersiz bir iz bıraktı.
1991 yılında New York Bergdorf Goodman’da gerçekleşen bir lansman, Bobbi Brown için anında bir başarı hikayesine dönüştü. On farklı ruj rengini tanıtarak, Bobbi ilk gününde 100 adet ruj satmayı başardı – ki bu, başlangıçta bir ay içinde satmayı planladığı toplam adetti. Sadece dört yıl sonra, Bobbi Brown Kozmetik, Estée Lauder Şirketleri tarafından satın alındı, ancak markanın tam kontrolü hala Bobbi Brown’a aitti.
Bobbi, doğal güzellik tutkusuna odaklanarak, makyaj dünyasında doğallıktan uzak durdu. “Seksenlerdeydik ve makyaj beyaz cilt, kırmızı dudaklar ve kontürlü yanaklardan oluşuyordu ve bu bana güzel gelmiyordu” diyor Bobbi. Doğal olmayan renklerden sıkılan Bobbi, kendi renk paletini yaratmaya karar verdi. Bir kimyagerle işbirliği yaparak Brown Lip Color’ı geliştirdi: “dudak gibi görünen hatta daha da güzelleştiren ruj.” Ardından, bu vizyonunu takip ederek dokuz farklı renkte ürün daha piyasaya sürdü.
Bobbi Brown’un başarı öyküsü, yaratıcılığının yanı sıra doğallık ve güzellik anlayışına olan bağlılığıyla da öne çıkıyor.
Markanın kuruluşundan 20 yıl sonra, Bobbi Brown, kadınların makyaj stillerini ve kendi güzellik algılarını vurgulamaya devam etti. 2010 yılında, “Tüm kadınlar makyajsız da güzel görünürler, ama doğru makyajla güzelliklerini güçlendirebilirler” düşüncesinden ilham alarak Pretty Powerful kampanyasını başlattı. Bu kampanya, reklamlarında gerçek hayattan kadınları ön plana çıkararak, güzellik kavramını çeşitlilik ve gerçeklikle buluşturdu.
2013 yılında, Bobbi, kadınlar ve genç kızlar için küresel ve kar amacı gütmeyen bir yardımlaşma organizasyonu olan Pretty Powerful Kampanyası’nı başlattı. Bu inisiyatif, kadınları ve genç kızları eğiterek güçlendirmeyi amaçlayan bir misyonla yola çıktı.
Bugün, Bobbi Brown Kozmetik, bir kadın makyaj artisti tarafından yaratılan ilk marka olma özelliğini taşımaktadır. Marka, 60’tan fazla ülkede geniş bir varlığa sahiptir ve Bergdorf Goodman, Neiman Marcus, Saks Fifth Avenue, Bloomingdale’s, QVC, Sephora, Macy’s, Lane Crawford, Harrods, Selfridges, Brown Thomas, Harvey Nichols, Isetan, Takashimaya, Le Bon Marche ve Douglas gibi özel mağazalarda ve 75’ten fazla markaya ait mağazada satışa sunulmaktadır. Bobbi Brown Kozmetik, doğal güzellik vurgusu ve kadınların güçlendirilmesi misyonuyla geniş bir kitleye hitap etmeye devam etmektedir.
